İletişim

Form

Edit Template

Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları

Kaygı bozuklukları, bireyin sürekli bir endişe, korku ve gerginlik hissetmesiyle karakterize edilen bir grup ruhsal sağlık sorunudur. Bu bozukluklar arasında sosyal fobi ve ayrılma kaygısı gibi spesifik türler bulunur. Her biri farklı belirtiler ve nedenlerle kendini gösterir.

• Sosyal fobi ile ayrılma kaygısı arasındaki fark nedir?

Sosyal Fobi:

  • Sosyal fobi, bireyin sosyal ortamlarda yoğun bir şekilde kaygı yaşaması durumudur.
  • Belirtiler: Topluluk önünde konuşma, başkalarının önünde yemek yeme veya yeni insanlarla tanışma gibi durumlarda aşırı korku ve utanç hissi yaşanır.
  • Kaygı Kaynağı: Birey, başkaları tarafından yargılanmaktan, küçük düşmekten veya rezil olmaktan korkar.

Ayrılma Kaygısı:

  • Ayrılma kaygısı, genellikle çocukluk döneminde görülen, bireyin bağlandığı kişi veya kişilerden ayrıldığında yaşadığı aşırı korku ve endişedir.
  • Belirtiler: Anne-babanın yanından ayrılmak istememe, okul reddi, ayrılma durumunda fiziksel belirtiler (mide bulantısı, baş ağrısı) yaşama.
  • Kaygı Kaynağı: Birey, ayrıldığı kişinin zarar göreceğinden veya kendisini terk edeceğinden korkar.

Fark:

  • Sosyal fobi, daha çok sosyal durumlarla ilişkilidir ve genellikle ergenlik veya yetişkinlikte ortaya çıkar.
  • Ayrılma kaygısı ise bir kişiye veya güvenli bir bağa olan bağımlılıkla ilişkilidir ve genellikle çocuklukta görülür.

 

• Kaygı bozukluğunda hangi tedavi yöntemleri kullanılır?

Kaygı bozukluklarının tedavisi bireyin ihtiyaçlarına ve belirtilerine göre özelleştirilir. Aşağıdaki yöntemler genellikle etkili bulunur:

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
    • BDT, bireyin kaygıya neden olan olumsuz düşüncelerini tanımasına ve değiştirmesine yardımcı olur.
    • Sosyal fobide, bireyin korktuğu sosyal durumlara daha fazla maruz kalmasını sağlayarak kaygıyı azaltır.
    • Ayrılma kaygısında, çocuğun bağımsızlık becerileri geliştirilir ve korkularıyla baş etmesi öğretilir.
  1. Maruz Kalma Terapisi:
    • Birey, korktuğu durumlarla kademeli olarak yüzleşmeye teşvik edilir. Örneğin, sosyal fobide küçük sosyal ortamlarda bulunmakla başlayarak daha büyük ortamlara geçiş yapılır.
  1. İlaç Tedavisi:
    • Antidepresanlar (örneğin SSRI’lar) ve anti-anksiyete ilaçları, şiddetli kaygı belirtilerini azaltmak için doktor kontrolünde kullanılabilir.
  1. Rahatlama Teknikleri:
    • Derin nefes alma, meditasyon ve kas gevşetme teknikleri, kaygının fiziksel belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
  1. Aile Terapisi ve Eğitimi:
    • Özellikle ayrılma kaygısında, ailelerin çocuklarına nasıl destek olacaklarını öğrenmeleri önemlidir.
  1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
    • Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve uyku düzeni, genel kaygı düzeyini azaltmada etkili olabilir.

 

Erken Müdahale ve Tedavi Önemi

Kaygı bozuklukları, bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir, ancak doğru tedavi yöntemleriyle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Erken müdahale, bireyin sosyal, akademik ve duygusal gelişimini desteklemek için kritik öneme sahiptir. Eğer çocuğunuzda veya kendinizde sürekli bir kaygı durumu fark ediyorsanız, bir psikolog veya psikiyatristten destek almayı düşünebilirsiniz.

Hipnoterapi

Epidemiyoloji

Hiperaktivite

Özgül öğrenme

Afyon Psikolojik Danışmanlık

İletişim

Güncelleme Tarihi 12.12.2024